21 Kasım 2009 Cumartesi
laf ettim
şu poponun arasına sıkışan külot var ya, işte böyle en kalabalık mekanlarda, şık giyinmişsin, milletin gözü üstündeyken, öyle bir rahatsızlık verir ki, düzeltemezsin de, hatta geçici olarak hayattan nefret etme sebebi ilan edebilirim. sen de ne diye o lastiği gevşek külotu giyersin ki böyle önemli günde.. hayır tanga ayrıdır, onu giydiğin zaman böyle hissetmezsin, çünkü baştan kabul etmişsindir araya girme olayını, bir süre sonra unutursunda. ama gelgelelim (bu da ne komik kelimeymiş) lastiği gevşek külot, yapmasın bana bunu, etmesin, eylemesin, gitsin, çook uzaklara gitsin, çekmecemde durmasın, defol, defol pislik! iyice çirkinleştim senin yüzünden..
muhabirlik güzel meslek derim hep. yine diyorum. muhabir sen ne güzel şeysin. kendi kendime yaptığım bu saçma geyiği bırakıp konuya giriyorum şimdide. muhabirliğin çok eğlenceli olduğunu düşünüyorum, bol bol gezen, haber peşinde koşan, bazen saçma bazen güzel haberleri bize ileten elçiler. "ne güzel yahu, gez gez" diyordum, sonra düşündüm bu işin aynı zamanda ne kadar zor olduğunu. diyelim magazincisin bir sürü salak saçma tipi takip ediyorsun ne yapmış ne etmiş diye, neden takip ediyor, çünkü bunu merak edenlerimiz var, peki o merak ediyor mu, bence etmiyor, ekmek parası.. sonra savaş muhabiri var ki, hayretle bakıyorum kendilerine. öyle tehlikeli bölgelerde yine bizim gibi insanlara gerçekleri göstermek için uğraşıyorlar.. bir de gezi programları yapan muhabirler var, işte bunlar en çok kıskadıklarım, hatta programı yaparken adamların yüzü öyle bir gülüyorki " zevkten dört köşeyim abi, ohh yedim, içtim, geziyorum, eğleniyorum moruk!" der gibi, kıskanıyorum işte bunları çok..
az önce haberlerden duydum, sadece iç çamaşırlarıyla gelen müşterilere bedava ürün veren bir mağaza varmış. şimdi bu marketin ya da mağazanın her neyse işte sahibi nasıl bir insandır?
the oz ,kardeşine beşiktaş pazarından hediye almış. resmen özendim bugün. benim bir kardeşim olsaydı da, o da bana hediye alsaydı, ne güzel olurdu.. ve şu an kendisiyle yaptığım kim önce yazısını bitirecek yarışmasından dolayı yazımı burada kesiyorum. alın size blogger rekabeti..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
kazandınız sürpriz ödülü
ayrıca program yazılır yahu?
ödül mü?? oleeey (:
o mağazanın sahibi sapık bi insan belli ki
bir de bu araya giren kilotla ilgili yaşlı amcalarımızın bi szü var: eskiden götü görmek için donu aralardık, şimdi donu görmek için götü aralıyoruz
piii, bu yaşlı amcalar da ne fenaymış (:
höheheheh çok komikmiş ama yaaa
turist kaç gündür söyleyecem söyleyemedim. bu resimdeki arkadaş kim? tanışmak isterim kendisiyle
hangi resim depik? pembe kilotlu mu hehe
bunlan ilgili çok feci utanç dolu bir anım var ühüüüü!
ah bossam, hemen o külotlu anıyı anlatmalısın bana (:
(iç ses)
- sapık biriyim galiba..
benim de olmuştu bi sefer turist. anlatayım mı ben de:)
anlat anlat höheheh.. (:
Yorum Gönder