1 Nisan 2008 Salı

acemilik

İlkbahar ne güzel mevsimdir. Sadece doğayı kastetmiyorum insanlar da bir garip oluyor baharları. Eve geç gelmeler,eğlenme isteği, aşık olmalar artıyor haliyle. çiçeklerin kokusu bile kışkırtıcı oluyor. Yeni şeyler yapmak,heyecan yaşamak istiyorsun. Ben de baharın etkisi midir, the oz'un "sen de blog yazsana" demesinden midir bilmem bu işe giriştim. Nedense bunları yazarken de bi garip hissettim kendimi.Dönem ödevi denen zımbırtıyı yapmam,bir öss genci olarak ders çalışmam, flüt,piyano çalışmam ve ev işlerinde aileme yardımcı olmam gerekirken bunu yazıyorum.Tabi arada bu dediklerimi de yapıyorum,hayat şartları.

Babalar ne ilginçtir kız çocuklarına sevgi sözcükleri söylerken örn: the piliç iz booon!, lapuriştinin puriştisi.. Elbette bu cümlelerin anlamlarını kimsenin bilmediğini biliyorum çünkü babam bizzat kendi uydurur ve bir süre sonra kalıplaştırır. Sadece sevgi sözcükleri oldukları bilmek yetiyor bana,anlamaya çalışmadım zaten hiç. Belki sizin babanız daha normaldir, ama benim babam çok garip bir insan(çok garip). Her gittiği ortamda mutlaka dikkati üzerine çekmeyi başarır.bu fiziksel değil. Sonra mutlaka her çorumluyu tanır (istisnasız). Mesela bir gün etrafına garipçe bakınan bir adamı gözüne kestirip “çiğdem, bak bu kesin çorumludur” dedi. İnanmadım, gitti ve sordu. Adam çorumluydu gerçekten.ilginçti. tamam çok da ilginç değildi:/

-baba, gel piyanoda ‘sen gelmez oldun’ u blue’s yaptım güzel oldu dinle bi.
-çorap giyin!


Sie!

Hiç yorum yok: